Boyabat Çevre Platformu Basın Açıklamasıyla Sinoplular Bakır Madeni Tesislerine Tepki Gösterdi
Boyabat Çevre Platformu, Hükümet Konağı önünde düzenledikleri basın açıklamasına CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz, Gerze Belediye Başkanı Osman Belovacıklı, CHP Sinop İl Başkanı Aykut Cem Yalçınkaya, CHP Sinop Kadın Kolları Başkanı Esin Tümer, CHP Sinop Gençlik Kolları Başkanı Muhammed Taşkın, CHP İlçe Başkanları ve vatandaşlar katıldı.
Boyabat Meydanı’nda toplanan Sinoplular, Boyabat ilçesi Karaburun bölgesine kurulması planlanan bakır zenginleştirme tesislerine tepki göstererek “Doğamız satılık değildir”, “Maden yaşatmaz, Boyabat maden istemiyor”, “Zehir solumak istemiyoruz” dövizlerini açtı.
“KARIŞ KARIŞ PEŞKEŞ ÇEKİYORLAR”
CHP Sinop Milletvekili Karadeniz, Boyabat’ın istemediği bir şeyin yapılmasına izin verilmemesi gerektiğini belirterek, “Gökırmak Havzası’nın mahvolmasına kimse müsaade etmez” şeklinde tepkisini dile getirdi. Karadeniz sözlerine şöyle devam etti:
*Boyabat’ın görmezden gelinmemesi gereken isteklerini zorla dayatmaya çalışanlara buradan yazıklar olsun. Kovaçayırı ve 27 köyden sonra Saraydüzü ve Durağan’a kadar uzanan Gökırmak Havzası’nın zarar görmesine asla izin vermeyeceğiz.
*Siyaset yapmaya değil, çevre, doğa ve insan sağlığına zarar veren her türlü duruşa karşı çıkmaya geldik. Hepimiz siyasi kimliklerimizi bir kenara bıraktık. Amacımız, bu tesis gibi zararlı projelerin hayata geçirilmesine engel olmaktır. Boyabat’ta bilinen bir deyim vardır.
*Boyabat’ın insanı cesurdur. Boyabat’ı kandırmaya çalışmayın. Cengiz Holding’e sesleniyorum. Bu güzel bölgeyle uğraşmayın. Biz izin vermeyeceğiz. Üstte sizin, altta yine sizin. Türkiye’de başka hiç kimse yok mu? Sinop’a saldırın, Boyabat’a saldırın, Amasya’ya, Kastamonu’ya saldırın.
*Yeter artık. Ne amaç? ‘Boyabat’ta maden işletmeye başlayacağız, işçi çalıştıracak’ mı? Bu yalanı her yerde tekrarlamaktan bıkmadılar mı artık? Türkiye’yi adım adım peşkeş çekiyorlar şu anda. Buna göz mü yumacağız? Kanımızın son damlasına kadar bu mücadeleyi verecek miyiz? Vereceğiz. Bu kadar basit.
“KİM SAĞLIKSIZ SU İÇMEK İSTER?”
Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz ise su kirliliğine dikkat çekerek şunları söyledi:
*Kamu görevimizin 26 yılını bu topraklarda çalışarak geçirdim. Bu sürede, bölgedeki vatandaşlarımızın tarım yapabilmesi için elimizden gelen her şeyi yaptık. Devlet, bu toprakları sulamak için barajlar ve göletler inşa etti.
*Amacımız, Boyabat, Durağan, Saraydüzü gibi bölgelerde yaşayan insanların göç etmemesini, üretim yapabilmesini sağlamaktı. Burada yüzyıllara dayanan bir mirasa sahibiz. Cumhuriyetimizin 101. yılındayız, yani 2. yüzyılını yaşıyoruz.
*Türkiye Cumhuriyeti, Boyabat’ta yaşayanların içme suyunu en temiz şekilde sağlayabilmek için projeler geliştirdi.
*Elek Dağı, Kovaçayırı ve Gazidere gibi bölgelerden gelen suyu içiyorsunuz. Bu suyun kirlenmesi demek, her türlü kirleticiye maruz kalması demektir. Kim sağlıksız su içmek ister?
*Aile bireylerinizi sağlıksız su içmeye zorlamak istemezsiniz. Ülkemizi yeni tehlikelere sürükleyecek süreçlere karşı devlet yetkililerinin vatan ve ülke sevgisini göz önünde bulundurarak hareket etmeleri gerekmektedir. Bu su kirletildiğinde çeltiğiniz kirletilir, içme suyunuz kirletilir.
“REZALETE İZİN VERMEYECEĞİZ”
CHP Sinop İl Başkanı Aykut Cem Yalçınkaya da, Hanönü’nde yaşananları hatırlatarak Boyabat’ın başka seçeneği olmadığını vurgulayarak, “Suya, çevreye muhtaçız. Boyabat’ın su kaynaklarını doğrudan etkileyebilecek bir duruma izin vermeyeceğiz. Sinoplular olarak Yaykıl’da sermayenin vahşi gücüne dur dediğimiz gibi bundan sonra da buradan duyuruyoruz. Cengiz Holding’e Boyabat’ı teslim etmeyeceğiz” dedi.
Boyabatlı vatandaşlar da tepkilerini dile getirerek şunları söyledi:
Mazlum Cin: “Neden maden isteyelim ki? Doğa tahribatı, toprak zehirlenmesi, yeraltı sularının yok edilmesi ve Boyabat’ın zehirlenmesine neden olacak. Çünkü, su kaynaklarımızın çoğu Elek Dağı’ndan gelmektedir. Bu düşünülmemeli bile. Diğer yeraltı kaynakları ile birlikte Boyabat’ın en büyük gelir kaynağı olan çeltik ekimi ve çeltik kalitesini bitirecektir ve halkın zehirlenmesine sebep olacaktır.”
Salih Koyuncu: “Suyumuza zarar vermesinler. Bu şekilde mutluyuz. Maden kurulduğunda ormanlarımız da yok olacaktır.”
Dursun Arslan: “Geleceğimiz, insanlığımız, tarım ve toplum için zararlı olduğu için istemiyoruz. Her şeye zarar verecektir. Bu nedenle geleceğimiz için, sadece birkaç şirketin kârı için yapılmasına izin verilmemelidir.”
Refika Topçu: “Suyumuz kirletiliyor. Çevremiz kirletiliyor. Bu yüzden istemiyoruz.”
Ali Öztürk: “Özellikle sağlık konusunda, ürünlerimize siyanür etki ediyor.”
Şükrü Yılaf: “Ormanlarımız, temiz hava, oksijen olmadan yaşayamayız. Burada çeltik ve pancar üreten insanlar var. Onlar sürekli zehirlenecek ve gıdaları tüketilmeyecek. Bu yüzden istemiyoruz.”